Birleşmiş Milletler Filistin Özel Raportörü olarak 2016-2022 yıllarında görev yapan Michael Lynk, İsrail’in Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalara katılmamasını eleştirerek, “İsrail’in Uluslararası Adalet Divanına (UAD) saygı göstermediğini düşünüyorum.” dedi.
Lynk, Hollanda’nın idari başkenti Lahey’deki Barış Sarayı’nda faaliyetlerini yürüten UAD’de, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı danışma görüşü sürecine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Duruşmalarda 55 ülke ve uluslararası kurumun yer almasının birçok açıdan “tarihi” olduğunu belirten Lynk, İsrail’in katılmamasını eleştirdi.
Lynk, İsrail’in duruşmalardan kaçınmasının asıl sebebinin kendisine yöneltilen suçlamalara bir cevabının bulunmaması olduğunu söyleyerek, “Ama bence en büyük sorun, (Filistin topraklarını) ilhakın hukuka aykırılığı, kendi kaderini tayin hakkını engellemenin hukuka aykırılığı, Filistinlilere karşı sistematik ayrımcılığın dayatılması konularında ortaya koyduğu argümanların kazanamayacağını biliyor. Bu ihlallere verecek somut bir hukuki ya da siyasi cevabı yok.” ifadelerini kullandı.
“İsrail’in ihlallerinin, Divan’da ele alınması gerekli”
İsrail’in, işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları ihlallerinin birçok BM raportörü tarafından raporlandığını anlatan Lynk, “Benim ve diğer özel raportörlerin yaptığı çalışmaların Divan’da meyvelerini vermeye başladığını bilmek son derece tatmin edici.” şeklinde konuştu.
Lynk, İsrail’in, Filistin’deki ihlallerinin ve işgalinin Divan tarafından incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Nihayet bugün mahkeme önünde Filistin’deki işgalin ele alındığını ve yargıçların bugün kendilerine yapılan üst düzey konuşmaları pür dikkat dinlediğini görmek memnuniyet verici.” diye konuştu.
Filistin’deki işgalin ilk kez 20 yıl önce, UAD’nin verdiği “Duvar Danışma Görüşü”nde ele alındığını anlatan Lynk, “Divan, tarihi danışma görüşünde İsrail’in inşa ettiği duvarın konumu ve Batı Şeria’daki yerleşimlerin de yasa dışı olduğuna karar vermişti. Buradaki danışma görüşünde ise bütün Filistin topraklarındaki işgalin hukukiliği sorgulanıyor. İşgalin tamamı Divan önünde sorgulanıyor ve bu konuda yeterli içtihat var.” görüşünü paylaştı.
Lynk, “Divan’ın insan hakları ihlallerinin birikimine dayanarak işgalin yasa dışı olduğuna ve tamamen, derhal ve koşulsuz olarak sona ermesi gerektiğine karar vereceğini umuyorum.” dedi.
“Tüm devletlerin uluslararası hukuka uyma yükümlülüğü var”
Uluslararası toplumun, İsrail’in Filistin’deki işgalini sona erdirmek için çabalaması gerektiğini dile getiren Lynk, “İsrail, muhtemelen bu mahkemeden çıkacak her türlü kararı görmezden gelecektir. Devletlerin, sadece kendilerinin değil diğer tüm devletlerin de uluslararası hukuka uymasını sağlama yükümlülüğü var. Bunun yapılmasının bireysel ve kolektif yolları var.” değerlendirmesinde bulundu.
Lynk, İsrail işgalinin sona erdirilmesi için Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplumun rolünün önemli olduğunu vurguladı.