Yusuf, sosyal medya platformu X’ten Filistinli eşi Nadia El-Nakla‘nın Gazze’de mahsur kalan annesinin videosunu paylaştı.
This is Elizabeth El-Nakla. She is my mother-in-law. A retired nurse from Dundee, Scotland. She, like the vast majority of people in Gaza, has nothing to do with Hamas. She has been told to leave Gaza but, like the rest of the population, is trapped with nowhere to go. pic.twitter.com/D3ZUtnEmyO
— Humza Yousaf (@HumzaYousaf) October 13, 2023
Elizabeth El-Nakla, gözyaşlarına hakim olamayarak konuştuğu videoda, şunları söyledi:
“Bu benim son videom olacak. Gazze’den herkes bizim olduğumuz yere doğru ilerliyor. Bir milyon insan. Yiyecek yok, su yok. Ve hala giderken onları bombalıyorlar. Onları nereye koyacağız? Ama kızlarım, hastanedeki tüm bu insanlar tahliye edilemez. İnsanlık nerede? Dünyanın neresinde insanların kalbi var da bu çağda buna izin veriyor? Allah yardımcımız olsun. Hoşça kalın.”
“KAPANA KISILMIŞ DURUMDA”
İskoçya Başbakanı Yusuf da videoyla birlikte yaptığı yazılı paylaşımda, bu kişinin, İskoçya’dan emekli bir hemşire olan, kayınvalidesi Elizabeth El-Nakla olduğunu kaydetti.
Yusuf, “Gazze’deki insanların büyük çoğunluğu gibi onun da Hamas’la hiçbir ilgisi yok. Kendisine Gazze’yi terk etmesi söylendi ancak nüfusun geri kalanı gibi o da gidecek hiçbir yeri olmadığı için kapana kısılmış durumda” ifadelerini kullandı.
Hamza Yusuf, bir diğer paylaşımında da Birleşmiş Milletlerin (BM), “İsrail’in Gazze’deki sivillerden 1,1 milyonunun yerlerinden ayrılarak bölgenin güneyine geçmelerini istemesinin” yıkıcı insani sonuçlara yol açacağına ilişkin değerlendirmesini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Uluslararası toplum harekete geçmeli ve toplu cezalandırmaya son verilmesini talep etmelidir. Yeter. Masum erkek, kadın ve çocukların ölümünün hiçbir gerekçesi olamaz.”
Yusuf, 9 Ekim’de yaptığı açıklamada, Filistinli eşinin annesi ve babasının Gazze’de mahsur kaldığını bildirmişti.
Hamza Yusuf, eşinin İskoçya’da yaşayan annesi ve babasının, İsrail ve Gazze’deki gelişmeler sırasında kayınpederinin 92 yaşındaki hasta annesini ziyaret için Gazze’de bulunduklarını ve bölgede mahsur kaldıklarını aktarmıştı.
İsraillilerin, kendilerine ülkeyi terk etmelerini söylediğini ancak ülkeden çıkmalarının mümkün olmadığını ifade eden Yusuf, İngiltere Dışişleri Bakanlığının güvenli geçiş garantisi veremeyeceğini kaydetmişti.
İSRAİL-HAMAS ÇATIŞMASI
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı‘na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 1300 İsraillinin hayatını kaybettiği, 3 bin 300 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 500’ü çocuk, 276’sı kadın olmak üzere 1537 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 bin 612 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Ayrıca Batı Şeria’da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 36 Filistinlinin öldüğü, 650 kişinin yaralandığı belirtilmişti.